3 Mart 2018 Cumartesi

Yemek Saati - Kısa Korku Hikayesi


Lütfen" diye yalvardı Corwin. "Bırak gidiyim" alnından akan soğuk terler gözyaşlarına karışıyordu cılız gencin.
Karşısındaki adam onun yüzüne dahi bakmadan önündeki küçük kıyılmış etleri ağzını şapırdatarak yemeye devam ediyordu. Bu şapırtı sessizliğin içindeki beyaz boşluğu bölüyor  ve hiç durmayan gürültü oluşturuyordu.
Corwin, adam yemeğini yerken, kapalı perdenin arasından sızan güneş ışığının yavaş dansını izliyor, zihnini masadaki etlerden ayırmaya çalışıyordu.
Zaman geçmesine rağmen karşısında duran adam yanıt vermeyince tekrar titreyen sesini gün yüzüne sundu. "Benim hiç bir suçum yok"
Adam bu sefer kafasını, az buçuk olan etten ayırmıştı. Çatalını tekrardan küçük bir parçaya batırmadan önce fısıldadı "Kızımı öldürdün"
"Hayır" bağlı olduğu sandalyeden kurtulmaya çalışarak kıpırdandı ama hiç bir işe yaramıyordu. Halsizliği iyice artmıştı. "Sadece... Sadece yemek hanede yaptığımız küçük bir şakaydı"  Bir kaç nefes almak için duraksadı. "Onun acı sosa bu derece alerjisi olduğunu bilmiyordum. Lütfen. Bırak gidiyim" Son cümlesinde sesi iyice solmuştu. Adam tabağındaki son et parçasını ağzına attı ve tekrardan kafasını kaldırdı. Bu sefer yuzunde yarım bir sırıtışla birlikte şeytani bir bakış vardı. "Ama o öldü" dedi adam. "Yemeğini dahi bitiremeden öldü. Şimdi ise ben onun yerine yiyorum."
Büyük  cüsseli adam loş odada ayağa kalktı ve tabağının yanındaki baltayı eline aldı.
Adam baltayı Corwin'in koluna dayadığında Corwin artık bağıracak gücü kendinde bulamamıştı. Kısa zamandır yerinde olmayan elinden dolayı kaybettiği kan onu iyice halsizleştirmişti.
"Umarım kolun da elin kadar lezzetlidir"
adam baltayı indirdiğinde Corwin artık vücudundan bir parça daha kaybetmişti. Yakın zamanda gözleri önünde tükenip gidecek vücudundan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder