11 Eylül 2017 Pazartesi

Evcil Köpek • Kısa Korku Hikayesi - Korku Merkezi

Jo, ben kapıyı açtığım an kafasını mama kabından çıkarıp kapıya doğru koştu. Küçük gezintime dahil olmak ister gibi görünüyordu.
Eski, boyaları dökülmeye başlamış vestiyerin üzerinden kırmızı tasmasını alıp boynuna taktığımda biraz huysuzlandı. Özgürce ormanda dolaşmak istediğini biliyordun ancak onun kaybolmasına göz yumamazdım. Artık onbir yaşındaydı ve bu köpek yaşına göre oldukça çoktu. Artık bunamaya ve evinin yerini unutmaya başladığına emindim. Eğer kaybolursa geri evini bulamazdı.
Aslında daha küçükken de bir kaç kez kaçmayacağına güvenip tasmasını takmadığımda benden uzaklaşmıştı. Hiç sadık bir hayvan değildi.
Yine de geceleri ormanda aç kaldığında ve gidecek bir yer bulamadığında tıpış tıpış geri evine dönerdi. Ancak artık kaybolursa geri evini bulabileceğinden şüpheliydim.
Tek katlı, küçük, mavi boyalı evimden çıkıp evin etrafındaki yeşil çam ağaçlarıyla donatılmış ormana girdiğimde havadaki ıslak toprak kokusunu içime çektim. Dün akşam yağmur çişeleyip bu güzel kokuyu armağan etmişti.
Yol her ne kadar çamur olsa da taşlara basmaya özen gösterdiğim sürece ayakkabılarımın başına büyük dert gelmiyordu. Ancak eve gidince jo'yu yıkamadan koltuklara çıkmaskna ya da etrafı kirletmesine izin vermemeliydim. Her tarafı çamur olmuştu ve bu çamurla evi de batırırdı.
"Şimdi de bir iş daha açıldı başıma" diye söylendim. " bu pisliği evde bırakmalıydım"
Jo'ya baktığımda onun çamurlu yolda tasmasının izin verdiği kadar yurumeye devam ettiğini gördüm. Benden daha hızlıydı.
Bu yaşlı hayvanla uğraşmak artık cidden canımı sıkmaya başlamıştı. Bunun yerine temiz bir kediyi tercih ederim.
Çam ağaçlarıyla dolu ormanın en sevdiğim yerine geldiğimde en yakınındaki kayaya oturdum ve önümdeki alan parıl parıl deredeki suların sakinleştirici şarıltısını dinledim.
Daha çocukken babamla buraya geldiğimizde, babam ormanın içinde avlanırken kullandığı tüfeği bir kenara koyar sessizce oturarak derenin sesini saatlerce hiç kıpırdamadan dinlerdi.bende ona eşlik ederdim.
Eski anılara dalıp gitmişken sol tarafına baktığında Jo'nun tasmasının toprağın üzerinde boş durduğunu gördüm. Aptal köpek!
Ormanda hızla koşarak Jo'yu ararken hava kararmıştı ve iyice yorulmuştum. Tam aramaktan vazgeçip eve dönecekken ormanın otoyola yakın kısmında bir inleme duydum. Bu Jo'nun inlemesiydi!
Yorgunluğumu unutup o tarafa doğru koştuğumda yerde yatıp kıpırtısız duran yaşlı köpeğimi gördüm. Bacağı olmaması gereken bir açıyla bükülmüştü. Daha çok yaklaştığımda bacağında açık bir kırık olduğunu fark ettim. Kırılmıştı ve bedenine büyük bir acı yayıyor olmalıydı. Onun çektiği acıya son vermek benim görevimdi. Onu yıllarca beşlemiştim ve bir barınak vermiştim ona. Son bir iyilik daha yapıp onu cennete gönderebilirdim.
Elime yerden büyük bir taş aldıktan sonra köpeğimin yanına oturdum.
"on bir koskoca yıl, yaşlı dostum" elimi sarı tuylerinin arasından geçirdim. Keşke seni sekiz yaşındayken değil de ilk doğduğunda  bulsaydım. Daha çok zaman geçirirdik birlikte."
Korku dolu gözlerle bana ve elimdeki taşa bakıyordu. Ancak yapmam gereken onu öldürmekti. Ayağı iyileşene kadar çok acı çekecekti ve zaten yaşlanmıştı...
Biraz cesaretini toplayıp elimdeki taşı kafasına vurdum.
Tanrım! Yeni bir evcil dost bulmam gerek! O büyük evde tek başıma kalamam!
Jo öldükten iki gün sonra kedimle birlikte salonda oturuyordum.
Elimdeki gazeteyi açınca dikkatımı büyük bir haber manşeti çekti. Manşetin üstünde Jo'nun fotoğrafı vardı.
"Hey Cotton" bu küçük kedimin yeni adıydı. "Görüyor musun senden önceki evcil hayvanımla ilgili bir yazı yazmışlar! Dinlemeye ne dersin?" Cotton hiç bir şey söylemeden üzgün bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Onu ailesinden ayırdığım için üzgün olmalıydı. Yine de zamanla bu eve alışacağına emindim.
"Bunu evet kabul ediyorum. ' Maried otoyolunun ormana bakan tarafında bulunan çocuk tüm halkı meraklandırdı ve aynı zamanda endişelendirdi. Dizlerindeki tüm kemiklerinin yanı sıra kaval kemiği de kırılmış çocuğun kafasında ölümcül bir taş darbesi de yer almaktaydı. On veya on bir yaşında olduğu tahmin edilen çocuğun otopsi sonuçlarına göre dizlerindeki kırıklar çoktan ayakta durmasını engelleyecek şekilde kaynaştığı için doktorlar çocuğun uzun süredir dizleri üzerinde hareket ettiğini düşünüyor. Adı bilinmeyen çocuğun ailesi veya bu çocuğa olanlar halen gizemini koruyor.' Eee Cotton. Yerel gazetedeki haber hakkında ne düşünüyorsun"
Cotton'a baktığımda üstünde durduğu koltuktan kalkıp kaçmak için kapıya yöneldiğini gördüm. Üstelik iki ayak üzerinde! Onu uyarmama rağmen doğasına karşı gelip iki ayak üzerinde yürüyordu. Elime çekici alıp kilitli kapıya doğru yürüdüm.

-Yeni hikayeme hoş geldiniz. Size tekrardan bir korku yasatabildiysem ne mutlu bana.
-Bloga yeni yazar alınacaktır. Ilgilenen kisilerin bu kayenin altına facebook veya instagram kullanıcı adlarını yazmalari yeterlidir. Yazanlarla iletisime gecilicektir.

1 yorum:

  1. @saerosef düzenli bir yazar olarak değil, ama arada konuk olarak yazabilirim.

    YanıtlaSil